Subdomain nedir? dilimize alt alan adı olarak tercüme edilen kavram, temel olarak web sitenizin alan adına eklenen parçalardır. Bu anlamda subdomain’ler, web sitenizin çeşitli bölümlerini düzenlemek ve gezebilmek için meydana getirilir. Bu doğrultuda alan adınıza ilave edilen bir uzantı şeklinde çalışan subdomain’ler aracılığıyla web sitenize gelen ziyaretçileri Instagram ya da Twitter gibi sosyal medya profillerinize yönlendirebileceğiniz gibi doğrudan sizinle ilgili olmayan başka bir web sitesine de yönlendirebilirsiniz.
Subdomain Nedir?
Subdomain’in ne olduğu anlamak için gelin öncelikle URL bağlantılarının anatomisini anlamaya çalışalım. Bir URL bağlantısı en temelde iki bölümden meydana gelir. Bu bölümlerin ilk “https” protokolüdür. Bu protokol web tarayıcınıza bir web sitesinin yer aldığı bir sunucaya bağlanabilmek için istek göndermesini sağlayan bir çeşit kılavuzdur. Geri kalan kısım ise bir web sitesinin ana sayfasını ifade eden domain adıdır. Domain adı da URL’ye benzer bir biçimde iki farklı bölüm içerir.
Bunlardan sonda yer alan “com” ya da diğer domain uzantılarından herhangi biriyken diğeri de web sitenizi açarken domain kayıt şirketinden aldığınız isimdir. Bunlardan domain uzantısına “Top Level Domain” yani üst seviye alan adı anlamında TLD denirken domain kayıt şirketinden aldığınız isme ise “Second Level Domain” yani ikinci seviye alan adı anlamında SLD denir. Bir subdomain ise URL içerisinde; “https” protokolü ile SLD arasında yer alır.
Subdomain Ne İşe Yarar?
Subdomain ne işe yarar? genel kullanımı bir web sitesini bölümlere ayırmaktan ibarettir. Örneğin; işletmenizin asıl web sitesine ek olarak müşteri desteği sağlamak için bir subdomain kullanarak ana web sitenize bağlı ikincil bir platform yaratabilirsiniz. Bu anlamda subdomain kullanarak yapılabilecek oldukça geniş imkanlardan bahsedilebilir.
1. Yeni bir web sitesi test etmek
Web sitenizin gerek tasarım gerekse de kullanıcı deneyimi açıdan eskidiğini düşünüyorsanız subdomain üzerinden yenileme çalışmalarına girişmek oldukça pratik bir çözümdür. Bir subdomain açarak web sitenizde hiçbir şey yayınlamaksızın yeni bir işleyiş ve içerik yapısını kolaylıkla test edebilirsiniz.
2. Farklı kitleleri hedeflemek
İşletmenizin ürün ve hizmet çeşitliliğiyle farklı kullanıcılara hitap etmesi muhtemeldir. Özellikle daha ikincil önemde ele aldığınız bazı yan ürünleriniz söz konusuysa asıl web sitenizi ana hedef kitleniz için kullanırken bir subdomain aracılığıyla diğer ürün ya da hizmetinize dair de bilgi akışı sağlayabilirsiniz. Böylelikle farklı hizmetlere erişmek isteyen ziyaretçilerinizle daha anlamlı bir etkileşim kurma imkanı yaratmanız mümkündür.
3. Ayrı bir blog oluşturmak
Web sitenizin bir blog olarak değil de bir işletme için tasarlandığını ele alalım. Ancak bir yandan da daha fazla ziyaretçi trafiği sağlayabilmek adına ürün ya da hizmetlerinizle ilgili zengin içerikler yayınlamak istiyorsunuz. Bunun için ana web sitenize bağlı bir subdomain üzerinden ürün ya da hizmetlerinizle ilgili bir blog yayınlamaya başlamak oldukça iyi bir tercih gibi gözüküyor.
4. Web sitenizin mobil versiyonunu oluşturmak
2015 yılından itibaren Google, arama motoru sonuçlarında mobil uyumlu web sitelerine öncelik vermeye ve arama sonucu sayfasını buna göre sıralamaya başladı. Nitekim buna paralel bir biçimde pek çok web sitesi de mobil uyumluluk konusunda adımlar atmaya yöneldi. Bir subdomain kullanarak web sitenize mobilden giren kullanıcıların ürün ve hizmetlerinize buradan ulaşmasını sağlamak, mobil uyumluluk için ele alabileceğiniz seçeneklerden biri.
5. Web sitenizi arama motoru optimizasyonu açısından geliştirmek
Subdomain’ler oluşturarak web site tasarımınızı zenginleştirmek, kullanıcıların daha etkin bir biçimde hizmetlerinizden yararlanmasını sağlayacak bir içerik yapısı ortaya çıkarır. Nitekim daha iyi bir kullanıcı deneyimi arama sonuçlarında daha ön sıralarda görüntülenme anlamını taşır.